Merkezimiz, Yıldız Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden Doçent Dr. Laçin İdil Öztığ’ın değerli katılımıyla 15 Aralık günü bir seminer düzenlemiştir. Dr. Öztığ, Azerbaycan-Ermenistan çatışması bağlamında Türk dış politikasını tarihsel ve güncel perspektiflerden araştırmıştır.
Azerbaycan-Ermenistan Çatışmaları Bağlamında Türk Dış Politikasının Karşılaştırmalı Bir Analizi
Soğuk Savaş döneminde Kafkasya bölgesinde hakim olan göreli istikrar, Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte yerini istikrarsızlık ve çatışmalara bırakmıştır. 1988’de başlayan Dağlık Karabağ çatışması, 1992’de topyekûn bir savaşa evrilmiş, binlerce insanın ölümü ve zorla yerinden edilmesi ile sonuçlanmıştır. Aynı yıl Nahçıvan ihtilafı patlak vermiştir. Dağlık Karabağ’da bir başka büyük ölçekli savaş 2020’de gerçekleşmiştir. Bu makale, Türk dış politikasının Azerbaycan-Ermenistan çatışmaları bağlamında karşılaştırmalı bir analizine dayanmaktadır. Birinci Dağlık Karabağ savaşında Türkiye, Azerbaycan’a siyasi ve askeri destek vermiş ancak bu destek, çatışmanın seyrini değiştirmeye yetmemiştir. Türkiye arabulucu rolüne soyunmaya ilgi göstermiştir. Ancak, arabuluculuk rolünü üstlenmesi, iç ve dış koşullar nedeniyle sınırlı kalmıştır. Nahçıvan ihtilafı sırasında, Türk karar vericiler, yasal taahhütler doğrultusunda çatışmayı sona erdirmek için askeri müdahale olasılığını gündeme getirdi. Ancak Türkiye’nin Azerbaycan yanlısı tutumu, söylemsel tepkiler ve sınır militerizasyonu biçiminde gerçekleşmiştir. 2020’de ikinci Dağlık Karabağ savaşı patlak verdiğinde Türkiye, Suriye ve Libya’daki çatışmalarda etkinliği kanıtlayan Bayraktar TB2 insansız hava araçları sağlayarak Azerbaycan lehine çevrilmesine aktif olarak katkıda bulunma noktasında çok daha iddialı bir rol oynamıştır. Bu makale, Türkiye’nin Azeri-Ermeni ihtilaflarındaki konumunu karşılaştırmakta ve bunun etkilerini ve sonuçlarını bölgesel dinamikler bağlamında tartışmaktadır.